Akşam gündüze yol verdiğinde, Mavi kırmızıya döndü gökyüzünde. Atlıların seslerini duydu, Umutla bekleyen köylüler. Hiçbir tereddütleri yoktu. Gerekirse en soğukta bile, Savaşırlardı senin için, Canan için toprak için. Nasıl olsa o nesil, Asım’ın nesliydi. Kemal, Mehmet, Ali; Ayşe, Fatma, Zübeyde, Hepsinin dilinde 1921’den kalma, Tek bir cümle, tek bir ses ve tek bir yürek, “Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal”. Tam on dört gün sonra, Bir tarata haykırışlar ve ağıtlar, Diğer tarafta sevinç çığlıkları ve havalar, Tam bir kargaşa içindeydi Ege. Ancak bu kargaşa umut getirmişti. Vatan sevgisiyle harmanlanmış, Bozkırın fertlerinin inandığı umut. Kızılla boyanmış bir toprağa bedel, İstikbalini göklerde gösterecek, Asla inmeyecek olan bir umut. Gökyüzünü karanlıktan aydınlığa çıkaran, Zincirlerden kurtulmayı sağlayan, Bir umut gelmişti. Her bir damarında yedi düveli yenecek, Güçlü bir örtü yükseldi Anadolu’dan. Şimdi is...