Baharın İlk Sabahları (Orhan Veli Kanık) ve İnsan ve Deniz (Charles Baudelaire) Şiirlerinin eleştirisi
Şiir 3: Baharın İlk Sabahları – Orhan Veli Kanık
Şiirin ana konusu bahar ve onun getirdikleridir. Orhan Veli şiirde baharın gelmesiyle içinde yeşeren duyguları anlatmıştır. O kadar mutlu olur ki baharın gelmesiyle sabah uyanınca sevinçten başı dönmektedir. Ayrıca şiirde Orhan Veli’nin kendisine bir eleştirisi de bulunmaktadır. Her günün çok güzel geçeceğini düşünmesini, ne işinin ne de yoksulluğunun aklına gelmemesini ve tüm sıkıntılıların baharda duracağını düşünmesini kendi şairliğine bağlar. Aslında kendisinin pek de realist biri olmadığını ve hayalperestliğini şiirlerinde kullandığını söyleyebiliriz. Şiirin tekniğine bakarsak belli bir hece ölçüsü ya da nazım birimi yoktur. Az da olsa kafiyeye rastlamaktayız. Dilin sade ve yalın olmasıyla beraber benzetme sanatına da başvurulmuştur.
Şiir 4: İnsan ve Deniz – Charles Baudelaire
Şiirde bir insan ile bir denizin ortak özelliklerinden bahsetmiştir. İnsanı denize benzetmiştir. İnsanın denizi seyrederken aslında kendi içine baktığını ve duygularının denizin dalgalarıyla beraber hareket ettiğini söylemiştir şair. Aslında şiirdeki deniz bizim kendi ruhumuzdaki iç denizimizdir diyebiliriz. Yani insan kendi içine baktığında kendisinin apayrı bir versiyonunu görür. Bu görüşte üçüncü dörtlükte aslında kanıtlanmıştır. “Kendi âleminizdesiniz ikiniz de/ Kimse bilmez, ey ruh, uçurumlarını senin/ …” dizelerinde insan ile kendi ruhunun aslında aynı yerde olmalarına rağmen birbirlerinden kopuk ve birbirini bilmediklerini anlatmıştır şair. Yani biz kendimizi ne kadar iyi biliyormuşuz gibi düşünsek de aslında biz düşündüğümüzden apayrı bir karaktere veya ruha sahibizdir demek istemiş olabilir. Son dörtlükte de hem bu dediğimi kanıtlar nitelikte hem de insan ile ruhu arasındaki iç çekişmeyi anlatan dizeler bulunmaktadır. Şairin “kardeşler” kelimesini kullanması apayrı karaktere sahip olma mevzusunu desteklemektedir. Şiiri tekniksel olarak incelersek Orhan Veli’nin çevirisi olan bu şiirde bir anlam kaybı yaşanmamıştır. Dörtlükler halinde yazılan bu şiirde kafiye de vardır. Seslenmeler ve haykırışlar vardır ve bunlar okuyucunun dikkatini çekmekte ve istenilen duyguyu vermekte başarılıdır. Karşılaştırma ve kişileştirme vardır. Dil ise sadedir.
Belirtmek isterim ki bu eleştiri sadece benim kendi fikirlerimi içermektedir. Asla bir akademik değerlendirme olarak görülmemelidir.
Yorumlar
Yorum Gönder